Kilise tarihinde utançla hatırlanan pek çok hadise var ama "Kadın Papa" olayı gerçekte bir sahtekârlık hikâyesi. 9. yüzyılda evlatlık olarak dindar bir ailenin yanına yerleştirilen İngiliz kızın, hayatı gezgin bir rahibin kendisine âşık olup kaçırmasıyla değişti.
Bir din adamının yanında kadınla dolaşmasının iyi karşılanmayacağı düşüncesiyle sevgilisini erkek kılığına sokan rahip hiçbir sorunla karşılaşmadan onunla birlikte Fransa, Marsilya, Galya'da pek çok manastırı ziyaret ettikten sonra Atina'ya yerleşti. Bilgili bir din adamı olan sevgilisi, genç kızın hocasıydı aynı zamanda. İlahiyat konusunda dönemin hemen bütün Hıristiyan kaynaklarına ve sözlü anlatımlarına vakıf olan rahip bunları ona da öğretiyordu. Ancak eşi ölünce genç kız için Atina'da hayat giderek zorlaştı. Geliri ve birikimi yoktu. İş dini bilgiye kalsa çevresindeki erkek rahipler eline su dökemez durumda olacaklardı ama Atinalı Hıristiyanların gözünde önem kazanan sakal bırakma adeti onu kentten ayrılıp sakalın tıraş edildiği Roma'ya gitmeye zorladı. Roma'da kendisini din adamı olarak tanıtmaya cesaret edemedi ama 'din alimi' olarak tanıttı ve kısa zamanda hayli geniş bir çevre edindi. ( sh: 61 )
Sohbetlerine katılıp ona saygı duyanlar arasında pek çok kardinal vardı ve hepsi onu dönemin en gözde din bilginleri arasında kabul ediyorlardı. Bundan dolayı Roma kilisesinin başında olan Papa IV. Leon'un sağlığı bozulmaya başlayınca kardinaller papalığa en layık kişi olarak onun adını dillendirmeye başladılar. 847 senesinde Papa Leon ölünce yerine kilise dışından bir kişi olmasına rağmen ittifakla seçildi ve 8. Jean adıyla göreve başladı. Kaynaklar onun bu görevi iki yılı aşkın bir süre sorunsuz sürdürdüğünde müttefik.
Ama kadınlığı baskın gelip kardinallerden bir sevgili edinince durum değişti. Jean bir adım daha ileri gidip hamile kaldı ve bol, dökümlü resmi kıyafetlerinin altında karnının büyümesini saklayabileceğini, çocuğu doğurup onu kilise içinde 'terk edilmiş bebeklerden biri olarak büyütülebileceğini düşünüyordu. Fakat evdeki hesap çarşıya uymadı. 855 senesinde Domitien Tiyatrosu önünde katıldığı bir dini tören sırasında doğum sancıları başlayınca her şey tersine döndü. Kardinaller Papa 8. Jean'ın kadın olduğunu öğrenmekten dolayı donmuş kalmışlardı.
Kimi tarihi kaynaklar Jean'ın idam edildiğini, kimi ise çılgına dönen halk tarafından taşlanarak öldürüldüğünü yazıyor. Ama 8. Jean'ın kiliseye adını hiçbir zaman unutturmayacak bir anı bıraktığına şüphe yok.
Bu " Sedia Stercoraria " diye anılan ve papa olacak kişilerin erkek olup olmadıklarının elle yoklanarak kontrolüne olanak veren iskemleyi getirdi.
Kaynak: ŞÖVALYELİK VE MALTA ŞÖVALYELERİ; Dr. Halit EROL; Pozitif Yayınları, İstanbul, sh: 61