Mustafa Asım Şafak kim?

Fotoğrafım
Antalya, 05323611890 masafak@gmail.com, Türkiye

DEVRİMLERİMİZDEN MİNİCİK BİR ÖRNEK

1934 yılı, Haziran ayı... Ankara, önemli bir konuğu ağırlamaya hazırlanıyor. İran Şahı Rıza Pehlevi gelecek ve Atatürk devrim​lerini inceleyecek.

Atatürk, yakın arkadaşlarını Çankaya Köşkü'nde topluyor.
"Şah için nasıl bir program yapalım?" diye soruyor. Kimi Orman Çiftliği'ne götürmeyi öneriyor, kimi "Merinos'u gezdirelim" diyor. 

Beğenmiyor önerileri Atatürk: 

"Bütün bunlar İran'da da var. Onlarda olmayan bir şey yapmalı, farkımızı ortaya koymalıyız." 

Aklında bir şey olduğu belli...
Sofradakiler merakla bekleşirken kararını açıklıyor:

"Opera yapacağız!" 
  
İşte ilk Türk operası Özsoy'un doğuş hikayesi bu...

Atatürk operanın konusunu da kendisi belirliyor. İranlıların Şeyhnamesi'nden esinlenmiş bir destan planlıyor: 

Öykü, Hakan Feridun'un ikiz oğulları Tur ile İraç üzerine kurulu... İkizler doğduğunda şeytanın gazabı onları birbirinden ayırıyor. Ayrı yollara gidip birbirlerinden uzaklaşıyorlar. Ama yüzyıllar sonra buluşup kardeş olduklarını anlıyorlar. Tıpkı "ayrı yollara giden ikizler" Türkiye ve İran gibi...

Bunu yazması için Münir Hayri Egeli'ye veriyorlar. Librettoyu Egeli yazıyor. 

Sonra besteci arayışına girişiliyor. Adnan Saygun akıllarına geliyor. Saygun devlet bursuyla gönderildiği Paris'ten yeni dönmüş. Musiki Muallim Mektebinde hocalık yapmakta. Henüz 27 yaşında. Librettoyu okuyor.

"Şah geliyor. Bundan bir opera yapacaksın" diyorlar. Seviniyor Saygun. Daha önce hiç operası yok Türkiye'nin... Soruyor: "Solist var mı?" "Yok!" "Koro var mı?" "Yok." "Orkestra var mı?" "Yok." "Ne kadar vaktimiz var?" "Bir ay!" 

Mucizevi bir öyküdür bu. 1 ayda, 27 yaşındaki o adam, hem de Riyaseti Cumhur Orkestrası şefinin engelleme çabalarına rağmen solistleri buluyor, Orkestrayı, koroyu kuruyorr, Eseri besteliyor ve Türkiye'nin ilk opera eserini yazıyor. 

uykusuz geceler için sonradan şöyle yazacaktır. "Ah bu çalışma!.. Zaman kısa, imkânlar son derece sınırlı. Ama içimiz coşkun. Yalnız benim değil, bütün görev almış arkadaşlarımın içi şevkle kaynıyor. Acaba o atılım üstüne atılım yıllarında içimizde duyduğumuz dinmek bilmez heyecanı, sönmek bilmez ateşi şimdiki kuşaklar nasıl duyuyorlardır".

Atatürk gelişmeleri uzaktan takip eder. Bir ara Sovyet sefiri Karahan'a "Sen anlarsın, git bir bak" deyip provalara yollar. İyi haber alınca kendisi de gidip izler bir provayı...

Ve Özsoy, 19 Haziran 1934 gecesi, iki devlet adamının huzurunda sahnelenir. Atatürk bu mucizenin yaratıcılarını gece Çankaya Köşkünde ağırlar, kutlar ve engellemeye çalışanlara, "Bu bir devrim hareketidir" der. 

Eylül'de Adnan Saygun'un 100. doğum yıldönümü kutlandı. Saygun'u ya da Özsoy'u anımsayan kaç kişi var bugün?

--
Prof.Dr. Mustafa Asım ŞAFAK,
Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi
Cerrahi Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı
KBB Anabilim Dalı Başkanı
NEMJ Baş Editör
Lefkoşa, KKTC 

Mobile Phone KKTC: 0 542 877 55 66 
                         TC: 0 532 361 18 90
www.masafak.com


ŞAFAK MA, MD.
Professor of Otorhinolaryngology
Head of Otorhinolaryngology Department
President of Surgical Science Division
Near East University, Faculty of Medicine
Chief Editor of Near East Medical Journal

GSM: TRNC +90 542 877 55 66
          TR     +90 532 361 18 90